6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunun yürürlüğe girmesi ile açık rıza kavramı hayatımıza girmiş oldu. Açık rıza tanımı Avrupa Birliği Direktifinde ve hukukumuzda benzer şekilde tanımlanmıştır. Buna göre 95/46 EC sayılı direktif açık rızayı ; ilgili kişinin kendisiyle ilgili veri işlenmesine, özgürce, konuyla ilgili yeterli bilgi sahibi olarak, tereddüde yer bırakmayacak açıklıkta ve sadece o işlemle sınırlı olarak verdiği onay beyanı şeklinde açıklamıştır. kanunumuza göre ise kişinin sahip olduğu verinin işlenmesine, kendi isteği ile ya da karşı taraftan gelen istek üzerine, onay vermesi bu onayı verirken hangi kişisel verisinin hangi amaca yönelik işlendiği konusunda bilgilendirilmesi, söz konusu onayın sadece o işlemle sınırlı olması, onayı özgür iradesi ile vermesi, onay isteyenin söz konusu veri sahibine yönelik herhangi bir şart öne sürmemesi anlamını taşımaktadır. Rıza açıklamasının bir diğer önemi de veri işleyene gerçekleştireceği fiil konusunda yol göstermesidir. Kişi rıza açıklaması ile aslında veri işleyene kendi hukuksal değerine ilişkin verdiği kararı bildirmiş olmaktadır. Rıza açıklaması, hukuksal değer sahibini işlenmesine izin verdiği verinin sınırlarını, kapsamını, gerçekleştirilme biçimini ve süresini de belirlemesini sağlayacaktır.
Açık Rıza ve Taşıması Gereken Asgari Unsurlar
Yukarıda kısaca tanımını verdiğimiz unsurlara bakılacak olursa;
A) Belirli Bir Konuya Yönelik Olma
Kişinin verisi işlenirken alınan açık rıza hangi konuya yönelik olacaksa onun rıza beyanında açıkça belirtilmesi gerekecektir. Yani genel ifadeler kullanılarak ne için alındığı açıkça belirtilmeyen konularda alınan açık rıza, veri sorumlusu açık rıza beyanı alma yükümlülüğünü yerine getirmiş olmayacaktır.
B) Açık Rızanın Bilgilendirilmeye Dayanması
Veri sorumlusu açık rıza alırken kişiyi hem işleyeceği veriye yönelik hem debu işlemenin sonuçlarına yönelik olarak ilgili kişiyi bilgilendirmesi gerekecek. Zira açık rıza beyanı bir irade beyanı olduğundan ilgili kişinin neye rıza gösterdiğini bilmesi gerekecektir. Diğer taraftan bilgilendirme mutlaka veriyi işlemeden önce yapılmalı ve aynı zamanda kişi göstereceği açık rızaya yönelik aydınlatılmış olmalıdır.
C) Açık Rızanın Özgür İrade İle Verilmesi
İlgili kişi açık rızasını verirken tam bir özgürlük içinde olmalıdır.. Çünkü kişi beyanının bilincinde olmalı ne için verdiğini bilmeli ki sonuçlarına rıza göstermiş sayılmalıdır. Kişinin beyanı sakatlayacak her türlü davranış açık rıza beyanını da sakatlayacak ve alınmamış sayılmasına neden olacaktır. Bu açıdan kişi herhangi bir cebir, tehdit, korkutma, hata ya da hileye maruz bırakıldıysa burada açık rızanın varlığından bahsedilemeyecektir. Diğer taraftan tarafların eşit konumda olmadığı veya taraflardan birinin diğeri üzerinde etkili olduğu durumlarda rızanın özgür iradeyle verilip verilmediğinin değerlendirilmesi gerekir. Örneğin işçi-işveren ilişkisinde, işçiye rıza göstermeme imkânının etkin bir biçimde sunulmadığı veya rıza göstermemenin işçi açısından muhtemel bir olumsuzluk doğuracağı durumlarda, rızanın özgür iradeye dayandığı kabul edilemez.
Açık Rıza ve Alınması Gereken Zaman
Açık rıza kanunumuza göre kural olarak her türlü veri işleme öncesi alınması gerekecektir. Ancak yine kanun bazı istisnai hallerde açık rıza olmaksızın veri sorumlusuna veri işleme yetkisi tanınmıştr.
Açık rıza olmaksızın veri işlenebilmesi için veri işlemenin kanunlarda açıkça öngörülmesi, açık rıza almak için fiili bir imkansızlık olması nedeniyle açık rızanın verilemeyeceği durumların olması, bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla, sözleşmenin taraflarına ait kişisel verilerin işlenmesinin gerekli olması, veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması, ilgili kişinin kendisi tarafından alenileştirilmiş olması, bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için veri işlemenin zorunlu olması. ilgili kişinin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla, veri sorumlusunun meşru menfaatleri için veri işlenmesinin zorunlu olması, hallerinde kişinin açık rızasına gerek olmaksızın verisi işlenebilecektir.
Diğer taraftan kanunun belirttiği bir takım özel nitelikli kişisel veriler işlenirken yine özel olarak açık rıza alınması gerekecek ancak yine bazı istisnalar dahilinde özel nitelikli kişisel verilerde açık rıza alınmaksızın işlenebilecek. Özel nitelikli kişisel verileri kanun sayma yöntemi ile belirlemiştir. Buna göre; Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel veridir. Bunlardan sağlık ve cinsel hayat verisi dışındakilerde kanunlarda öngörülmüşse açık rıza almaya gerek olmayacak sağlık ve cinsel hayat verisi ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir. Ama yinde de özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesinde ayrıca kurul tarafından belirlenen yeterli önlemlerin alınması şart olacaktır.
Bir diğer önemli konu da açık rızanın gerekip gerekmediği konusunun veri sorumlusu tarafından tam bir araştırma sonucu belirlenmiş olması gereğidir. Zira veri sorumlusu kanundaki işleme amaçları varken garanti olacağını düşünüp açık rıza aldığında veri sorumlusunun menfaati ve ilgili kişinin hakları arasında çatışma ortaya çıkacaktır. Açık rızanın varlığı belirli şartlar dahilinde ilgili kişiye bu rızayı çekme hakkı tanımakta ancak aynı zamanda söz konusu açık rıza, veri sorumlusuna da açık rızaya dayanarak veriyi işleme hakkı vermektedir . Bu durumda ise söz konusu verinin işleme amacı ve süresi ile verinin işlenebileceği ile açık rızaya dayanarak ilgili kişi tarafından rızayı geri çekme konusunda sorun ortaya çıkacaktır. Söz konusu belirsizliğe mahal vermemek için hangi durumlarda açık rıza alınacak hangi durumlarda kanunlarda sayılan işleme amacına dayanılacak gibi soruişaretleriinin çözümlenmesi akabinde açık rızaya başvurulması hem veri sorumlusu hem de ilgili kişi açısından doğabilecek sıkıntıların önüne geçecektir.
Sonuç
Tüm bu durumlar değerlendirildiğinde açık rızanın varlığı veri sorumlusuna kanundaki işleme amaçları dışında kişisel veri işleme hakkı verdiği için ayrı bir öneme sahiptir. Diğer taraftan verisi işlenen ilgili kişi açısında ise kişisel verisinin geleceğini belirleme hakkı tanıdığından dikkatle değerlendirilmesi gerekecektir.
KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KURLUNUN VERDİĞİ İDARİ PARA CEZASININ ANAYASA MAHKEMESİNCE İPTAL EDİLMESİ
Bilindiği üzere Kişisel ...
Nafaka, yardıma ihtiyaç duyan kişi tarafından maddi açıdan kendisinden daha iyi durumda olan ve kendisine karşı bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan ...
6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunun yürürlüğe girmesi ile açık rıza kavramı hayatımıza girmiş oldu. Açık rıza tanımı ...
Elbistan'da faaliyet gösteren OKUR HUKUK DANIŞMANLIK Bürosu, Avukat Fatma Okur tarafından kurulmuş olup, uzman ve genç kadrosu ile hizmet vermektedir. Hukuk ...
...
Günümüzde yaşadığımız her an her dakika farkında olmadan kişisel veri üretiyoruz. Ve bu kişisel verileri çeşitli sosyal mecralarda ve internet ...